Ahmet Mahmut Ünlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet Mahmut Ünlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca)

Ahmet Mahmut Ünlü, 27 Şubat 1965'de İstanbul, Çarşamba'da doğdu. Aslen Giresunludur.

Çocukluk zamanında adı Ahmet olan arkadaşlarından ayırt edilmesi ve cübbeye ilgisinin olmasından dolayı “Cübbeli Ahmet” olarak çağırılmaya başlanmıştır. İcazet alınca “Cübbeli Ahmet Hoca” denmeye başlanmıştır. Günümüzde de bu isimle bilinir.

3-4 yaşlarında İslami ilimleri öğrenmeye başlayan Ünlü, 11 yaşına kadar medrese eğitimi aldı.

12 yaşındayken Yavuz Selim ve Kasımpaşa Camii gibi büyük camilerde büyük kalabalıklar tarafından dinlenen vaazlar vermeye başladı.

Aynı yaşta Rize'nin Pazar ilçesinde Tütüncüler Köyü Kur'an kursunda Resül Bölükbaşı'ndan Sarf, Nahiv, İlmi Kelam, Meani, Tefsir, Hadisve Fıkıh dallarında uzun seneler sürecek eğitimi 20 aylık zaman zarfında bitirerek 1980'de on binlerin katılımıyla düzenlenen merasimde icazetini aldı.

Ünlü ilk defa 1983 yılında 17 yaşındayken hacca gitti. İstanbul'a dönüşünde 6 ayda hafızlığını bitirdi. İsmailağa Camii'nde kurduğu ders halkalarında 10 yılda birçok öğrenci yetiştirdi.

1999 Gölcük Depremi sonrasında yaptığı açıklamalardan sonra “Halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek, birbirine karşı kamu düzeni için tehlikeli olabilecek şekilde düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan 2 sene 7 ay 3 gün hapis cezasına çarptırıldı, 13 ay hapis yattı.

Ahmet Mahmut Ünlü, şu an Lalegül dergisinde dualar ve yazılar yazmaktadır. Ayrıca her perşembe akşamı Lalegül TV'de ve Lalegül Fm'de sohbet programı yapmakta, gündem ile ilgili konuları Ehl-i Sünnet dairesi çerçevesinde değerlendirmektedir.


Cübbeli Ahmet Hoca'nın Hayatını Babası Yusuf Ünlü Anlatıyor:

“Ahmet, 27 Şubat 1965 yılında Fatih Çarşamba’da dünyaya geldi. Ahmet’in doğduğu ve çocukluğunun geçtiği ev, İsmailağa Camisi’ne çok yakındı. O, henüz üç yaşlarında iken benimle birlikte İsmailağa Camisi’ne gidip gelmeye başladı. O kadar küçüktü ki, bazi cami cemaati, Ahmet’i camiye getirmememi istiyordu. “Bu yaşta çocuk, camiye getirilir mi?” diyorlardı. Ezan okunduğunda evden çıkmamla beraber peşime takılır, beraberce camiye giderdik.

İsmailağa Camii o zamanlar bu derece yoğun ilgi odağı değildi. Mahmut Hocaefendi’nin cemaati bugünkü gibi olmadığı için, namaz sonlarında onunla oturup mihrapta muhabbet eder, beraberce camiden çıkardık.

Yine bir gün namazdan sonra camiden, Mahmut Efendi ile birlikte çıkıyorduk. Karlı bir hava vardı ve eski İsmailağa Camisi’nin merdivenleri buz tutmuştu. Efendi Hazretleriyle beraber merdivenlerden iniyorduk. Yaklaşık olarak dört yaşlarında olan Ahmet’te yanımızdaydı. Ahmet bir anda elimden fırladı, o buzlu merdivenlerden kayarak yere düştü. Ben o sırada Ahmet ‘i tuttum ve ona sitem ettim. Sitem edince ,

-Sen ona fazla kızma, onun terbiyesini bize bırak, zira biz ona gerekli terbiyeyi öğretiriz, dedi. İsmailağa Camii Şerifi Ahmet’in ikinci evi olmuştu. Efendi Hazretleri’nin de manevi himayesine girmişti. Evde olmadığı zamanlarda başka yerde aramamıza gerek yoktu, biliyorduk ki Ahmet Camidedir.


Cübbeli Lakabı

O zamanlar caminin karşısında terzi Fahri Efendi vardı. Fahri Efendi, bizzat Efendi’nin hizmetinde bulunurdu. Küçük Ahmet ilk ilim tahsilini Fahri Efendi’den aldı. Fahri Efendi’nin de küçük Ahmet’in Yaşlarında bir oğlu vardı, bir de aynı mahallede bir doktor komuşuları vardı, onun da aynı yaşlarda bir oğlu vardı. Bu üç çocuğa Fahri Efendi ders vermeye başlamıştı. İşte küçük Ahmet ‘in ilk ilim tahsili bu şekilde başlamış oldu.

Küçük Ahmet o dönemlerde cübbe ve sarığa çok meraklıydı, annesinin nazmazlığını alıp başına sarar, namaz kılardı. Kibrit kutusundan cami yapar, çöplerinden de cemaat yapar ve onlara namaz kıldırırdı. Fahri Efendi’den ders aldıkları sırada, doktorun oğlunun da adının Ahmet olması üzerine, Fahri Efendi bu iki çocuğa hitap etmede karışıklık olmasın diye, Bizim Ahmet’e “Cübbeli Ahmet” ismini koydu. O gün bugündür, Ahmet Hoca “Cübbeli Ahmet “ diye anılır oldu.

Küçük Ahmet çocukluk yaşlarından itibaren cübbe giymeye başladı, o zamanlar cübbe şalvar giyilmediğinden bu kadar küçük bir çocuğun cübbe giymesi çevrede dikkat uyandırıyordu.


ESERLERİ

Dualarım

Selâm Risâlesi

Fıtrat-ı Tağyîr Risâlesi

Kur'ân-ı Mecîd Risalesi

Kur'ân-ı Hakîm Risâlesi

Nüzûl-i Mesih Risâlesi

İ'tikâd Risâlesi

Tasavvuf Risâlesi

Abdest Risâlesi

Tarîkat-i Aliyye'de Rabıta-i Celiyye

Şecere-i Nebeviyye Risâlesi

Peygamber Efendimizi Hangi Dualarla Rüyada Görürüz

Oruç Risâlesi

Dürr-u Meknün Kâsîdesi

Receb-i Şerîf Risâlesi

Şa-bânı Şerîf Risâlesi

Kurban Risâlesi

Dürr-u Meknün Kâsîdesi'nin Şerhi

Ramazan-ı Şerîf Risâlesi

Ezân-ı Muhammedi Risâlesi

Dinin Direği Müminin M'iracı Namaz

Namaz İlmihâli

Ta'dîl-i Erkân Risâlesi

Salevât-ı Şerîfe

Bedir Ehli İle Tevessül Ve İstiğâseler

"Yahudi Ve Hristıyanlar Cennete Girecek" Diyenler Cennet'e Giremez

Cemâaatle Namaz

Ellidört Farz Şerhi

Salevât-ı Kübrâ

Kurtarıcı İstiğfarlar

Meva'ız-i Kudsiyye

Her Uzuv İçin Şifâ Âyetleri

Çörek Otu Mûcizesi Ve Şifâ Duâları

Ahlâk-ı Nebî

Salavât-ı Muzâ'afât

Sefer Duâları

Her Derdi İyileştiren Bir Dua

Hazret-i Mehdî Muhakkak Gelecek

Mevlid-i Şerîf Kıraati

İstiğfâr Risâlesi

Hac Ve Umre Duaları

Hayrettin Karaman'a Reddiyeler

Hacc Ve Umre Ahkâmı

Safer Ayında Okunacak Dualar

Evliliğin Fazîletleri

Peygamber Efendimiz'in Mevlid Kıssası Ve Mucez Hayatı

Evlenilmesi Haram Olanlar

Namaz Kılmayanların Başlarına Gelecek Belâlar

Korunmuş Sır

Nişan Ve Nikâh Ahkâmı

27 Makbul Duâ

Şifâ-i Şerîf

Noel Kutlama Tehlikesi

Hadislere Îman

Zinâya Yaklaşmayın

Peygamber Sevgisinin Âlâmetleri

3 Vasiyetim

Erba'în-i İdrîsiyye

Faizli Muameleler

Çok Fazîletli Salât-ü Selâmlar

Beşâiru'l Hayrat

Fazîletli Kırk Salevât-ı Şerîfe

Kadın Halleri Risâlesi

Îmân-İslâm İlmihâli

El-İhtiyâtât

Düğümleri Çözecek Kıymeli Salevât

“Duâlarım” Kitabında Geçen Duâlar ve Zikirler

İçki, Uyuşturucu ve Kumarın İki Cihanda Yol Açacağı Felâketler

İçki ve Uyuşturucu Kullananların İki Cihanda Başlarına Gelecek Belâlar

Fıkhî Suallere Cevaplar

Tevessülü İnkâr Eden Vehhâbî Fırkasına Reddiyeler